Evet, artık hayal bile kuramayacak duruma geldik ne yazık ki! Durum böyle olunca hayallerden vaz mı geçeceğiz? Asla...!! Her nefes alışımız, bir bayram sevinci gibi umut beslemeli yoksa yaşam denilen girdabın içinde boğuluruz; ne ruhumuz beslenir ne de zihnimiz.. Tüm olumsuzlukların ve kaosun olduğu bir iç savaşta, yaşamdan yavaş yavaş kopup gideriz..
Gündemi takip ettikçe tahammülsüzlük sınırında öfke besliyor insan, nerelerden ne hale geldik.. Dönen binbir dolaplardan dolayı bizler birbirimize girdik.. Bu kadar mı bilinçsizce yaşamış, bu kadar mı bilgi yoksunu diyecek insanlara ne kadar masum bakıp iyimser olmaya çalışsan da ruhları kirlenen insana ne cümle kurulur ne de şiddet... Ümit ediyorum ki bu çıkarlı mantıklar, insan zihniyetini kullanan sözde yol gösterici insanların yargılanıp doğru yolu bulacaklarına inanıyorum.. Bu dünyada olmasa bile, bu imtihana tabi tutulduğumuz şu zamanların sonunda, gideceğimiz yerde İlahi huzurun karşısında yargılanacaktır... İlahi adalet; sevilen kuluysan bu dünyada çektirir ama şeytana uyan isen; kabir cezasıyla yani illa ki cezanı alacaksın..
Bu kadar handikaplı bir dönme dolap gündeminde insanların huzur bulacağı, hayallerine adım adım yaklaşacağı liman yine sevdikleridir.. Bir akşam yemeğinde güleryüzlü muhabbetle yenen akşam yemekleri, dinlenmiş vücutla kalkılan pazar kahvaltıları, paylaşılan özel anların sevinci evet bunlar ruhu besleyen duygular, bunlardan uzak kalmadıkça hayal kurmaya devam eden bir yürek hep atacaktır.. Dışarıdaki olayları acı gözlerle izleriz, elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışsakta her çarkın dişlisi zaten oturmuş ve dönmeye devam ediyor... içimizdeki olayların akibetine biz karar verebiliyorsak, maneviyatımızı kaybetmeye izin vermememiz gerekiyor ki huzurumuz, mutlulukla paralel ışıldasın..
Okuyalım, araştıralım bilinçli olalım körü körüne hayallere de dalmayalım unutmayalım ki bilgi en güçlü anahtardır.. Cesurluk ise; sapasağlam yüreğe sahip olmaktır.. Bunların ikisine de sahip insanı yıkmak mümkün değildir..
Daha güzel daha umutlu ve bol bol hayallerin parıldadığı yaşam dileğiyle..
Demet.
8 Nisan 2014 Salı
Küçücük kalbine dünyaları sığdıran sevginin kıvılcımı...
Hayatı, her an sürprizleriyle dolu olmasından dolayı çok severim.. Bazen zorlasa da yaşamayı, mücadeleyi sonunda sunacağı ufacık bir hediyeyi kocamanlaştıran yüreğe sahipsen dünyalar senin olur..
Yorgunluğu tam hissettiğim zamanlarda şükür ki hep karşıma çıkanlar kocaman umutlarım oldu.. Kötülüklerin kol gezdiği zamanlarda içimdeki iyilik küskün çocuk gibi bakardı etrafa, tam o anda sihirli değnek, ışıltısını bırakırdı ve ben doludizgin çağlayarak çoşarak parıldardım, hala da öyle..
Kötülüklerde olsa, yalan dolan, menfaat, ikiyüzlülük, samimiyetsizlikler, kendini sevmeyen insanların sunduğu yalan hikayelerde olsa, insan kendini bilip bunlardan sıyrılıp kocaman sevgisini kirletmeye izin vermediği müddetçe Yüce Rabbim de heran seni yeni güzelliğe hazırlayacaktır.. Çünkü içini bir tek bilen O'dur.. İnsanların bilmesi hiçbir zaman önemli olmadı benim için, ben; bendekini sunarım, karşımdaki beni anladığı kadar yanımda olur ve mutluluğumu, heyecanımı paylaşabilir.. Benden ne bir sevgi eksiltir ne de benden koca parçalar alabilir.. Bundan dolayı hayata hep kendi içimden baktım.. Biliyordum illa ki mutluluğu bulacaktım ve buldum.. Para, puldan ziyade en önemlisi ellerimi kaldırırken ettiğim dualarım, çoğunda huzur ve sevgiyle edilen mutluluklar varsa, ben bu dünyaya hiçbir şey için tapınmaya gelmediğim sonucu çıkar..
İnsanları anlayamıyorsan, sen kendi yolunda seni seven, çok sevenlerle, hatta çok sevenle birlikte yürü!! Her anının değerini bilircesine, mutluluktan sarhoş olurcasına yürü hatta koş... Varsın etrafında çoğunluk olmasın, az insanla hayatın keyfini doyasıya yaşa, akan bir ırmağı çağlayana dönüştürecekte sensin, gölde az suyla kurumaya mahkum olacakta!! Unutmamak gerek ki bulduğun değerlerin ve küçücük yüreğinde kocaman sevginin mimarı da ışıldıması da yine sana bağlı.. Ne istediğini bilen her insan mutluluktan kaçamaz.. Ne istediğini bilmeyenlerle, tanımak için ters köşeden bakan insanlarla, zaman kaybetmek koca bir hiçtir, benim nacizane tavsiyem buğulu bakışlar arkasına saklananlardan saf mutluluk beklemek, oturduğun yerde dünyaların önünde bitmesi beklemek gibi bir durumdur..
Senin içindeki kocaman dünyayı anlayacak yine senin gibi bir tarafı kirlenmemiş yürektir.. Her anınızın hakettiğiniz kadar dolu dolu mutlulukla, paylaşılan sevgiyle geçmesi dileğiyle..
Demet.
Yorgunluğu tam hissettiğim zamanlarda şükür ki hep karşıma çıkanlar kocaman umutlarım oldu.. Kötülüklerin kol gezdiği zamanlarda içimdeki iyilik küskün çocuk gibi bakardı etrafa, tam o anda sihirli değnek, ışıltısını bırakırdı ve ben doludizgin çağlayarak çoşarak parıldardım, hala da öyle..
Kötülüklerde olsa, yalan dolan, menfaat, ikiyüzlülük, samimiyetsizlikler, kendini sevmeyen insanların sunduğu yalan hikayelerde olsa, insan kendini bilip bunlardan sıyrılıp kocaman sevgisini kirletmeye izin vermediği müddetçe Yüce Rabbim de heran seni yeni güzelliğe hazırlayacaktır.. Çünkü içini bir tek bilen O'dur.. İnsanların bilmesi hiçbir zaman önemli olmadı benim için, ben; bendekini sunarım, karşımdaki beni anladığı kadar yanımda olur ve mutluluğumu, heyecanımı paylaşabilir.. Benden ne bir sevgi eksiltir ne de benden koca parçalar alabilir.. Bundan dolayı hayata hep kendi içimden baktım.. Biliyordum illa ki mutluluğu bulacaktım ve buldum.. Para, puldan ziyade en önemlisi ellerimi kaldırırken ettiğim dualarım, çoğunda huzur ve sevgiyle edilen mutluluklar varsa, ben bu dünyaya hiçbir şey için tapınmaya gelmediğim sonucu çıkar..
İnsanları anlayamıyorsan, sen kendi yolunda seni seven, çok sevenlerle, hatta çok sevenle birlikte yürü!! Her anının değerini bilircesine, mutluluktan sarhoş olurcasına yürü hatta koş... Varsın etrafında çoğunluk olmasın, az insanla hayatın keyfini doyasıya yaşa, akan bir ırmağı çağlayana dönüştürecekte sensin, gölde az suyla kurumaya mahkum olacakta!! Unutmamak gerek ki bulduğun değerlerin ve küçücük yüreğinde kocaman sevginin mimarı da ışıldıması da yine sana bağlı.. Ne istediğini bilen her insan mutluluktan kaçamaz.. Ne istediğini bilmeyenlerle, tanımak için ters köşeden bakan insanlarla, zaman kaybetmek koca bir hiçtir, benim nacizane tavsiyem buğulu bakışlar arkasına saklananlardan saf mutluluk beklemek, oturduğun yerde dünyaların önünde bitmesi beklemek gibi bir durumdur..
Senin içindeki kocaman dünyayı anlayacak yine senin gibi bir tarafı kirlenmemiş yürektir.. Her anınızın hakettiğiniz kadar dolu dolu mutlulukla, paylaşılan sevgiyle geçmesi dileğiyle..
Demet.
19 Temmuz 2013 Cuma
To play with the highest stakes cuz I am never afraid with you... :)
I'd love to this song..
Every emotion and sentence tell to me (us).. :) When i have listened to this song, my face always have smiled and my eyes have shined for a long time... ;)
Baby I know you're outside
In here it's warm and dry
Got feelings that I've got to try expressing
Like a language that I share with you
Let's talk in the special way we do
Don't want to be anywhere else but here with you
Feels so good
Day and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself at all
I can't hold back
Day and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself from falling
So I'm waiting for the night
Baby I know it's late
We've got decisions to make
Think of what we could create together
And with you I am never afraid
To play with the highest stakes
Nobody could break my rapture
Day and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself at all
I can't hold backDay and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself from falling
So I'm waiting for the night
NELLY FURTADO - WAITING FOR THE NIGHT
Every emotion and sentence tell to me (us).. :) When i have listened to this song, my face always have smiled and my eyes have shined for a long time... ;)
Baby I know you're outside
In here it's warm and dry
Got feelings that I've got to try expressing
Like a language that I share with you
Let's talk in the special way we do
Don't want to be anywhere else but here with you
Feels so good
Day and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself at all
I can't hold back
Day and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself from falling
So I'm waiting for the night
Baby I know it's late
We've got decisions to make
Think of what we could create together
And with you I am never afraid
To play with the highest stakes
Nobody could break my rapture
Day and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself at all
I can't hold backDay and night, day and night
You blow my mind, blow my mind
And I can't help, help myself from falling
So I'm waiting for the night
NELLY FURTADO - WAITING FOR THE NIGHT
Bilgelik Enstitüsü Seni Seviyorum Zorbalığı...
Bilgelik Enstitüsü
Seni Seviyorum Zorbalığı
Bir kadın erkek ilişkisinin harcında bulunan sevginin miktarı o ilişkinin doyum vericiliğini dolayısıyla da söz konusu kadın ve erkeğin mutluluğunu etkileyen en önemli faktördür. Taraflar birbirini ne çok severse o oranda tatmin bulurlar ilişkilerinde ve genel anlamda hayatlarında. Çünkü doyum verici kadın erkek ilişkisi, varoluşsal bir ihtiyaçtır. Yani insanlığımızın özünde bu ihtiyaç vardır; Adem Havva’ya muhtaçtır, Havva Adem’e!
İnsan hislerini, düşüncelerini, yaşadıklarını en çok dil yoluyla anlatır. Bir kişinin konuşma içeriği bize o kişinin kişisel dünyası hakkında bilgi verir. Biz söz konusu kişinin söylediklerinden, ona dair, yaşadıkları, düşündükleri ve hissettiklerine dair bir çıkarımda bulunuruz. Kişinin belirttikleri ile gerçek olanlar arasındaki tutarsızlık ise genel anlamda dikkat çekici olur.
Zamane insanının en çok yatırım yaptığı, günlük dilde ve yazın hayatında en çok kullandığı kelimeler arasında sevgi ve aşk ilk sıralarda yer alsa gerektir. Buna mukabil zamane insanının en çok muzdarip olduğu problemler arasında da ilişki problemleri ön saflarda yer tutmaktadır.
Zamane insanının ilişkilerinde seni seviyorum, aşkım, canım, hayatım, iyi ki hayatımdasın vb. ifadeler o kadar çok kullanılıyor ki, zamanımızda yaşamayanlar, sadece bu ifadelere şahit olsalar, insanlığın artık gerçek sevgi dönemi diye bir dönemde var olduğunu düşünebilirlerdi. Oysa bizler bu kadar çok sevgi ifadesinin yanında bir o kadar da ilişki problemlerine şahit oluyoruz. Ve şahit olduklarımız bize bir çelişki gibi geliyor: zamane insanı sürekli karşısındakine sevgisini dile getiriyor ve sürekli karşısındakiyle kavga ediyor! Evet ortada bir çelişki var; çünkü sevgi bu kadar kavgayı, aldatmayı, ağlatmayı, incitmeyi vb. kaldırmaz! Birisi hem sevdiğini söylüyor hem de karşısındakine acı veriyorsa bu bir çelişkidir. Çünkü söylenen ile eylenen birbiri ile örtüşmüyor durumdadır.
Söz konusu çelişkinin bize daha anlaşılır gelmesi için şu soruyu kullanabiliriz: Zamane insanı seni seviyorum derken aslında neyi kastediyor? Gerçekten de karşısındakini sevdiğini söylemediği aşikar; çünkü gerçek sevgi kavga üretmez. Bana kalırsa zamane insanı söylediği şeyle beklentisini dile getiriyordur. Onun açısından seni seviyorum demek çoğunlukla “bana beni sevdiğini söyle” anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım zamane insanının ruhuna uygundur. Çünkü zamane insanı bencildir, egoisttir. O, merkezinde kendisinin yer aldığı bir dünyada yaşıyordur. Dolayısıyla olan biten şeyler onun için olmalıdır. Sevgi ise söz konusu, önce o nasiplenmelidir ondan; artarsa modern bir cömertlik sergileyebilir belki! Peki neden bu sevilme ihtiyacını açıkça dile getirmez de yolu dolambaçlı hale getirir? Bu durumda da modern insanın diğer özellikleri bize ışık tutabilir. Modern insan güçlüdür, mantıklıdır, bilimseldir. Oysa sevilme ihtiyacını ifade etmek duygusallıktır ve duygusallık güçsüzlük göstergesidir; kendini kontrol edememek, mantığına hükmedememek demektir.
Gerçek ihtiyaçlarımıza uzak kaldığımız için, ve onları dile getiremediğimiz için çok yoğun öfke yaşıyoruz, hırçınlaşıyoruz. O yüzden çok sevdiğimizi söylediklerimize hayatı zindan edebiliyoruz.
Zamane insanı olan bizler ne yapmalıyız peki? Sahici duygularımızla yüzleşmeliyiz, acılarımıza kapılarımızı açmalıyız ve en önemlisi de gerçek sevgiyi üretmeliyiz.
Psikoterapist Yusuf BAYALAN
Bana göre bu makalenin özeti veya alıntısı; sevgi olmazsa olmazdır yaşamımda kesinliktir bu! Gerçi şuan sevgi pıtırcığı modundayım.. :) Hırçınlığımın tanımı da belli, istediğim gibi bir yaşamı, olayları göremediğimde beni anlayamazsın, hırçınlaşırım.. Ne ben hayata karşımdakilerinin sorunları veya bakış açısı için geldim ne de sen hayata benim felsefemi yaşamak için geldin.. Mutlu olmak, anlamak, paylaşmak, her duyguyu paylaşıp sevince boğulmak ve ortak noktada paralel yaşayabilmek için geldik.. Ben mutluysam, sende kendi adına mutlu olmak zorundasın yoksa kimse kimseye melankoliğinde boğmak zorunda değildir.. Polyanna da değil bakışım ama gerçekten değer ve saygıyı bilen insanlar sevgiyi de mutluluğu da heyecanla en uçlarda yaşayabilir.. Yaşayamıyor musun sana göre hırçınım ve anlaşılmazım.. Sen bak hayatına bende kendi hayatıma demekten başka söz gelmez dilime.. :)
Herkesin özellikle sevgiyi benimsemiş insanların birbirlerini bulup mutlu olmaları dileğiyle..
Demet.
Seni Seviyorum Zorbalığı
Bir kadın erkek ilişkisinin harcında bulunan sevginin miktarı o ilişkinin doyum vericiliğini dolayısıyla da söz konusu kadın ve erkeğin mutluluğunu etkileyen en önemli faktördür. Taraflar birbirini ne çok severse o oranda tatmin bulurlar ilişkilerinde ve genel anlamda hayatlarında. Çünkü doyum verici kadın erkek ilişkisi, varoluşsal bir ihtiyaçtır. Yani insanlığımızın özünde bu ihtiyaç vardır; Adem Havva’ya muhtaçtır, Havva Adem’e!
İnsan hislerini, düşüncelerini, yaşadıklarını en çok dil yoluyla anlatır. Bir kişinin konuşma içeriği bize o kişinin kişisel dünyası hakkında bilgi verir. Biz söz konusu kişinin söylediklerinden, ona dair, yaşadıkları, düşündükleri ve hissettiklerine dair bir çıkarımda bulunuruz. Kişinin belirttikleri ile gerçek olanlar arasındaki tutarsızlık ise genel anlamda dikkat çekici olur.
Zamane insanının en çok yatırım yaptığı, günlük dilde ve yazın hayatında en çok kullandığı kelimeler arasında sevgi ve aşk ilk sıralarda yer alsa gerektir. Buna mukabil zamane insanının en çok muzdarip olduğu problemler arasında da ilişki problemleri ön saflarda yer tutmaktadır.
Zamane insanının ilişkilerinde seni seviyorum, aşkım, canım, hayatım, iyi ki hayatımdasın vb. ifadeler o kadar çok kullanılıyor ki, zamanımızda yaşamayanlar, sadece bu ifadelere şahit olsalar, insanlığın artık gerçek sevgi dönemi diye bir dönemde var olduğunu düşünebilirlerdi. Oysa bizler bu kadar çok sevgi ifadesinin yanında bir o kadar da ilişki problemlerine şahit oluyoruz. Ve şahit olduklarımız bize bir çelişki gibi geliyor: zamane insanı sürekli karşısındakine sevgisini dile getiriyor ve sürekli karşısındakiyle kavga ediyor! Evet ortada bir çelişki var; çünkü sevgi bu kadar kavgayı, aldatmayı, ağlatmayı, incitmeyi vb. kaldırmaz! Birisi hem sevdiğini söylüyor hem de karşısındakine acı veriyorsa bu bir çelişkidir. Çünkü söylenen ile eylenen birbiri ile örtüşmüyor durumdadır.
Söz konusu çelişkinin bize daha anlaşılır gelmesi için şu soruyu kullanabiliriz: Zamane insanı seni seviyorum derken aslında neyi kastediyor? Gerçekten de karşısındakini sevdiğini söylemediği aşikar; çünkü gerçek sevgi kavga üretmez. Bana kalırsa zamane insanı söylediği şeyle beklentisini dile getiriyordur. Onun açısından seni seviyorum demek çoğunlukla “bana beni sevdiğini söyle” anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım zamane insanının ruhuna uygundur. Çünkü zamane insanı bencildir, egoisttir. O, merkezinde kendisinin yer aldığı bir dünyada yaşıyordur. Dolayısıyla olan biten şeyler onun için olmalıdır. Sevgi ise söz konusu, önce o nasiplenmelidir ondan; artarsa modern bir cömertlik sergileyebilir belki! Peki neden bu sevilme ihtiyacını açıkça dile getirmez de yolu dolambaçlı hale getirir? Bu durumda da modern insanın diğer özellikleri bize ışık tutabilir. Modern insan güçlüdür, mantıklıdır, bilimseldir. Oysa sevilme ihtiyacını ifade etmek duygusallıktır ve duygusallık güçsüzlük göstergesidir; kendini kontrol edememek, mantığına hükmedememek demektir.
Gerçek ihtiyaçlarımıza uzak kaldığımız için, ve onları dile getiremediğimiz için çok yoğun öfke yaşıyoruz, hırçınlaşıyoruz. O yüzden çok sevdiğimizi söylediklerimize hayatı zindan edebiliyoruz.
Zamane insanı olan bizler ne yapmalıyız peki? Sahici duygularımızla yüzleşmeliyiz, acılarımıza kapılarımızı açmalıyız ve en önemlisi de gerçek sevgiyi üretmeliyiz.
Psikoterapist Yusuf BAYALAN
2 Mayıs 2013 Perşembe
Mucize.. :)
Sana gül bahçesi vadetmedim dikenleri de.. gibi klişelerden uzak, hayat kendiliğinden mucizeleri sunar, tesadüfleri değil, mucizeyi.. Yorgunsundur, artık kendinle baş başa özgürlüğün tadını çıkarmaya başlarsın.. Ne çok yormuştur yaşananlar.. Geriye dönüp baktığında sadece tecrübeleri alırsın sonrasında artık bakmazsın çünkü artık gerçekten geçmiştir.. İyi ki de geçmiştir diyeceğin anlar gelir.. Ama öyle bir an olur ki, yorgunluktan eser yoktur.. Balıklama dalarsın heyecanın içine, artık tanıdık olan bu hissin içinde alabildiğince yüzmek istersin.. Özlemişsindir bu heyecanı, bu hisleri.. Bu kadar da çabuk olmasını anlayamazsın, anlamak istersin, sonra da gerek yok akıl yürütmeye zaten tam zamanında gelen bu güzelliği ölçerek kalıplaştırmanın anlamı yoktur ki dersin.. Ve bu mükemmel hissin mutluluğuna bırakıverirsin kendini.. Karşılıklı gelişen bu etkileşimin heyecanı katlanmaya başladıkça hayaller büyüyüyor, bu da insana daha fazla şevk veriyor o da bir gerçek..
Bazen bazı insanlara hiç yabancılık çekmezsiniz, içinizden geldiği gibi davranırsınız gerçi ben hep öyleyim ama bazı durumlarda çok samimi olamazsınız.. Bu onlardan değil! Bu samimiyeti daha önceden yaşamıştım, zararı yoktur aksine çok sağlam başlar arkadaşlıklar.. :)
Ben hayatımda kötülerin, kötülükleri eninde sonunda kendinde patlar, sana da kirini pusunu bırakır ama onların kötülükleri senin kalbin temizse, illa ki iyilikle karşılaşacaksındır diye düşünenlerdenim.. Öyle de oldu.. Kötülük ancak bu kadar zarar verebilirdi, bu kadar da kısa zamanda iyilikle buluşulurdu.. Şükürler olsun :)
Artık rengarenkliğime, melodiler, güzel bakışlar, güzel sözler, güzel hayaller eşlik etti ve ben daha bi sanatsal bakmaya başladım estetiğe, tutkuya, heyecana, sevgiye, aşka, paylaşıma, mutluluğaa... dilimde hoş melodiler, gözlerimde güneş ışığının yıldız gibi parlaması, dilimde mayhoş tatlı tatlar, burnumda özlem, sevgi, aşk kokusu.. Bahar mükemmel geldi, bu yazla pekişir ve sıcaklığı tüm ruhu kaplar.. Ümidimiz bu! :)
Kalbi güzellik ve iyilik için atan gerçekten hayatına özü gibi bakmayı başarabilmiş tüm insanları böyle güzellikleri yaşaması dileğiyle.. :)
Demet.
Bazen bazı insanlara hiç yabancılık çekmezsiniz, içinizden geldiği gibi davranırsınız gerçi ben hep öyleyim ama bazı durumlarda çok samimi olamazsınız.. Bu onlardan değil! Bu samimiyeti daha önceden yaşamıştım, zararı yoktur aksine çok sağlam başlar arkadaşlıklar.. :)
Ben hayatımda kötülerin, kötülükleri eninde sonunda kendinde patlar, sana da kirini pusunu bırakır ama onların kötülükleri senin kalbin temizse, illa ki iyilikle karşılaşacaksındır diye düşünenlerdenim.. Öyle de oldu.. Kötülük ancak bu kadar zarar verebilirdi, bu kadar da kısa zamanda iyilikle buluşulurdu.. Şükürler olsun :)
Artık rengarenkliğime, melodiler, güzel bakışlar, güzel sözler, güzel hayaller eşlik etti ve ben daha bi sanatsal bakmaya başladım estetiğe, tutkuya, heyecana, sevgiye, aşka, paylaşıma, mutluluğaa... dilimde hoş melodiler, gözlerimde güneş ışığının yıldız gibi parlaması, dilimde mayhoş tatlı tatlar, burnumda özlem, sevgi, aşk kokusu.. Bahar mükemmel geldi, bu yazla pekişir ve sıcaklığı tüm ruhu kaplar.. Ümidimiz bu! :)
Kalbi güzellik ve iyilik için atan gerçekten hayatına özü gibi bakmayı başarabilmiş tüm insanları böyle güzellikleri yaşaması dileğiyle.. :)
Demet.
18 Nisan 2013 Perşembe
Çocuk masumluğunda, sevginin büyüyüp olgunlaşması..
Tesadüfün sunduğu sürprizlerden biriydi, farkında değildik. Anlar öyle mükemmel geçti ki bir meltem rüzgarının tatlı esintisinde, sıcaklığımızda serinledik. Çocuk gibi şendik, hesap kitap yoktu, neysek oyduk.. Çırılçıplak birbirimizin ruhunun en derinlerine inerek bütünleşen sevgi zamanla katlandı, alevlendi, sakinleşti, huzuru yaşadı, hırçınlaştı, kırdı, döktü ama asla birbirimize zarar vermedik.. O atışmalar, bizi en büyük eğlencenin ortasında bırakan, ilişkinin tadı tuzuydu, atışmadan sonra kopan kahkahalarda, kendimizi bulduğumuzda anladık.. Beni her tür kötü ve olumsuz olaylardan, kişilerden hatta kendi kızgınlığından korudun. Sen beni büyüttün, sevgimin şımarıklığında şımardın, farkında bile değilken ben, sen beni sevginle yoğurdun, kendini de beni de.. Ben mi? Senin çocuk ruhuna dokundum, o gizli saklı kalan yanını ortaya çıkardım bundan dolayı beni o yanınla sevdin, korudun, kolladın, bizi büyütüp aradaki bağı güçlendirdin.. İnsan aşık olduğu kişiyi kendinden bile korur mu? Korursa, nasıl bir masum değer yargısıdır di mi? Şanslı olmak, bu şansın farkında olmak, farkındalıkta yaşamak.. En büyük tüyosu budur bence.. Gördüğüm dağ gibi dimdik, ormanlar gibi huzurlu, deniz gibi kimi zaman dalgalı, kimi zaman duruluğunda yaşadığın sakilik, uçsuz bucaksız macera dolu yollarında kendini bulurken kaybolduğun... Bunları görünce ve yaşayınca verilecek tüyo o olmalı bana göre.. :)
Her insan birilerini sever, kimi neden sevdiğini bilmez.. 'seni seviyorum ama nedenini bilmiyorum' saçmalık, çünkü bu tanım, hayranlıktan doğan bir sevgi perdesidir, sihirdir.. Sihir gidince sudan çıkmış balığa dönersin, aslında karşındaki hala aynıdır, belki öncekinden daha iyidir ama göremez. Bu tür insanların sevgisi, karakterle alakalıdır. Karakteri oturmuş insan ne için, nasıl sevdiğini, ilk aşık olduğunda anlamasa da ki anlar, paylaşılanlar ruha iner, ruhu keşfettikçe, ruhu besler, aradaki aşkın tanımını yapamazsın, yaşarsın, yaşadıkça doyamazsın.. Velasıl böyle olunca, şimdi evet şimdi deli gibi aşıkken, neden sevdiğini ve aşık olduğunu bilirsin..
Zamanınızda karşınıza bu verdiğim ilk örnekteki gibi, ruha inebilen insanların sevgisi ve aşkı çıktığında yaşanılanların değeri ve sizde hissettirdikleri, iyi ve kötü anlamında, en büyük tecrübedir, değerdir, mucizedir, olgunluktur, işte paylaşılanların paralel yolda birleşmesidir. Bunlar, güçlü yapar insanı, tercihlerinden sıyrılmanda yardımcı olur, sevginin ne demek olduğunu anlarsın, saflığa ve masumluğa gözün gibi bakarsın.. Karşındakine öyle bir davranırsın ki ya için çoşar, ya için incinir, kıramazsın.. Olumsuz yanı ki ümit etmek istemezsin, ya hayat onu veya beni ondan alırsa dersin, korkarsın.. Hemen aklından silip bu değere sıkı sıkı sarılıp, sanki yarın yokmuş gibi yaşarsın.. Bilirsiniz ikinizde birbirinizdeki değeri, kötüde olsanız artık siz, ölüm ayırana kadar en iyi dostsunuz.. Aşık olduğun kadınla veya adamla içtence, her şeyi çıkarsız paylaşıp yaşadıkça ailenden birey nasılsa ona da öyle bakmaya başlıyorsun. Bunun o ince tanımını yapamıyorsun, hem ailenden biri gibi, onun yanında rahat ve huzurlu güvende hissetmek hem de aşık gibi sahiplenici tavırla çok farklı gözle bakmak, tanımlayamıyorum bu hissi, yaşayan bilir, yaşayamayan anlayamaz.. Bundandır canım olan canımdan ötedir.. Bana da böyle bakabilen için zaten bu sözler böyle dillenir, yaşatılır.. Yoksa kafanın içinde böcekler olmasına rağmen hayalle büyüttüğün adamın aslında balon olduğunu patlayınca anlarsın.. Bu çoğu insanın yaşattığı bir durum.. Bu balonu ayrıldığında anlarsın.. İçten ve samimiyet bu anlamda önemlidir. Karakteri oturunca insan zaten içini, beynininin içindekileri, tavırlarıyla bireysel olarak ortadır. Kendini bilen her insanın bu kadar mükemmel hislerle birbirinin değerini bildiği harika anlar dileğiyle.. :)
Karakteriniz, saygınlığınız, sevginiz, yol göstericiniz, düşünceleriniz, sözleriniz, sözlerinizde sevginizin büyüklüğünde adımınız olsun.. Bu adım, sizin sözünüz olurken, gerçeklikle imzanız olsun.. O zaman sizi siz yapan o olur.. Yoksa emek, çaba, sözler hepsi koca bir yalan olur. Yalan olmamanız dileğiyle.. :)
Demet.
Her insan birilerini sever, kimi neden sevdiğini bilmez.. 'seni seviyorum ama nedenini bilmiyorum' saçmalık, çünkü bu tanım, hayranlıktan doğan bir sevgi perdesidir, sihirdir.. Sihir gidince sudan çıkmış balığa dönersin, aslında karşındaki hala aynıdır, belki öncekinden daha iyidir ama göremez. Bu tür insanların sevgisi, karakterle alakalıdır. Karakteri oturmuş insan ne için, nasıl sevdiğini, ilk aşık olduğunda anlamasa da ki anlar, paylaşılanlar ruha iner, ruhu keşfettikçe, ruhu besler, aradaki aşkın tanımını yapamazsın, yaşarsın, yaşadıkça doyamazsın.. Velasıl böyle olunca, şimdi evet şimdi deli gibi aşıkken, neden sevdiğini ve aşık olduğunu bilirsin..
Zamanınızda karşınıza bu verdiğim ilk örnekteki gibi, ruha inebilen insanların sevgisi ve aşkı çıktığında yaşanılanların değeri ve sizde hissettirdikleri, iyi ve kötü anlamında, en büyük tecrübedir, değerdir, mucizedir, olgunluktur, işte paylaşılanların paralel yolda birleşmesidir. Bunlar, güçlü yapar insanı, tercihlerinden sıyrılmanda yardımcı olur, sevginin ne demek olduğunu anlarsın, saflığa ve masumluğa gözün gibi bakarsın.. Karşındakine öyle bir davranırsın ki ya için çoşar, ya için incinir, kıramazsın.. Olumsuz yanı ki ümit etmek istemezsin, ya hayat onu veya beni ondan alırsa dersin, korkarsın.. Hemen aklından silip bu değere sıkı sıkı sarılıp, sanki yarın yokmuş gibi yaşarsın.. Bilirsiniz ikinizde birbirinizdeki değeri, kötüde olsanız artık siz, ölüm ayırana kadar en iyi dostsunuz.. Aşık olduğun kadınla veya adamla içtence, her şeyi çıkarsız paylaşıp yaşadıkça ailenden birey nasılsa ona da öyle bakmaya başlıyorsun. Bunun o ince tanımını yapamıyorsun, hem ailenden biri gibi, onun yanında rahat ve huzurlu güvende hissetmek hem de aşık gibi sahiplenici tavırla çok farklı gözle bakmak, tanımlayamıyorum bu hissi, yaşayan bilir, yaşayamayan anlayamaz.. Bundandır canım olan canımdan ötedir.. Bana da böyle bakabilen için zaten bu sözler böyle dillenir, yaşatılır.. Yoksa kafanın içinde böcekler olmasına rağmen hayalle büyüttüğün adamın aslında balon olduğunu patlayınca anlarsın.. Bu çoğu insanın yaşattığı bir durum.. Bu balonu ayrıldığında anlarsın.. İçten ve samimiyet bu anlamda önemlidir. Karakteri oturunca insan zaten içini, beynininin içindekileri, tavırlarıyla bireysel olarak ortadır. Kendini bilen her insanın bu kadar mükemmel hislerle birbirinin değerini bildiği harika anlar dileğiyle.. :)
Karakteriniz, saygınlığınız, sevginiz, yol göstericiniz, düşünceleriniz, sözleriniz, sözlerinizde sevginizin büyüklüğünde adımınız olsun.. Bu adım, sizin sözünüz olurken, gerçeklikle imzanız olsun.. O zaman sizi siz yapan o olur.. Yoksa emek, çaba, sözler hepsi koca bir yalan olur. Yalan olmamanız dileğiyle.. :)
Demet.
3 Nisan 2013 Çarşamba
Doğanın bize sunduğu, bitkilerle gelen mucize!!
Yaşadığımız bu muhteşem evrende, bedensel, ruhsal ve sağlık için ihtiyaç duyulan tüm gereksinmelerimiz mevcut. Araştırarak bulunamayacak ihtiyacımız yok! İlaçlar, bile bitkilerden elde edilip kimyasallaştırılıyordur, bildiğiniz gibi.. Cildimiz için olsun, hastalıkların türevlerine göre olsun her şey bu muhteşem dengede bize sunulan hediyeler. Aşağıda da bununla ilgili ufacık bir bilgi aktarımını paylaşmaktan mutluluk duyarım.. :))
Sağlıklı ve sevgiyle yaşayacağınız mükemmel anlar dileğiyle..
Sağlıklı ve sevgiyle yaşayacağınız mükemmel anlar dileğiyle..
Demet.
2 Nisan 2013 Salı
Yeni tazecik ürünlerimizle, bahçemiz genişlerken, sizin beğeninizle mutluluğumuz katlanacaktır.. :))
İzmir'in mükemmel doğasında yetişen ürünlerimizin genişleyen yelpazesinde, tazecil ve mis gibi besinleri sizin beğeninize sunarken memnun kalmanız bizi daha da mutlu edecektir.. :))
Sevdiklerinizle sağlıklı ve keyifli günlerde tatmanız dileğiyle..
Demet.
Sevdiklerinizle sağlıklı ve keyifli günlerde tatmanız dileğiyle..
Demet.
29 Mart 2013 Cuma
Glory 6 Kickbox Karşılaşması Ülker Sports Arena'da!!
Glory 5 Londra maçlarını heyecanla izledikten sonra, İstanbul'daki maçları özellikle Gökhan Saki final maçını kaçırmam söz konusu bile olamazdı.. :))
Bu harika karşılaşmaların heyecanını o günden hissetmeye başladım, tarih yaklaştıkça daha da heyecanlanıyorum.. Harika maçlar, sürpriz şovlarla 6 Nisanda bu harika eventte olacağım.. :)) Detayları ve maçları sizinde bilginize sunuyorum.. :)
Tokyoda oynanan Glory ağır siklet kickbox maçının rövanşı İstanbul’da.
Tokyo’da yapılan glory ağır siklet kicbox maçında birinicligi semmy schilt kazanmıştı. Gökhan Saki‘nin rakiplerini nakaout etti maçda 3. olan Saki, İstanbul Ülker Sports Arena'da Daniel Ghita ile karşılaşıcak. Nisan’ın 6'sında Cumartesi akşam saat 17.45′de başlayacak maçın organizasyonunu Ağır siklet kicxboxer Birol Topuz düzenledi.
06 Nisan 2013 Ülker Sports Arena - İstanbul
Glory World Series-6
MAIN EVENT: Gökhan Saki (Türkiye) vs Daniel Ghita (Romanya)
ANA MAÇLAR:
Murat Direkçi (Türkiye) vs Joseph Valtellini (Kanada)
Nieky Holzken (Hollanda) vs Karim Ghajji (Fransa)
Morad Bouizidi (Tunus) vs Fabiono Cyclone (Brezilya)
Flip Verlinden (Belçika) vs Ünal Ünsal (Türkiye)
Marc De Bonte (Almanya) vs Lhoucine Ouzgni (Fas)
Jonatan Oliviera (Brezilya) vs Buenung Topking (Tayland)
İsmail Uzuner (Türkiye) vs Roman Mailov (Moldava)
ALT MAÇLAR:
Ertan Balaban vs Vitali Bigdaş - MMA
Kenan GÜnaydın vs Guvanç Akiyev
Hünkar Kılıç vs Max Baumert
Muzaffer Gemici vs Samet Keser
Orhan Karaalioğlu vs Nathan Van Hof
Oğuz Övgüer vs Jhafar Wilnis
Burak Uğur vs Masovd Mineal
Sporun her dalını sevmemin yanında, sporun centilmence yapılması gerektiğini düşünecek kadar sporcu ruha sahibim.. Bu karşılaşmalarında aynı mantıkla yapıldığı düşünülünce, her dalda profesyonelce eğlenmek için takipçisi olmalıyız.. Bu dipnotu da geçtikten sonra bana heyecanlı bekleyişler..
Size de (futbol, basketbol, kickbox gibi maçlar için)centilmence takip etmek düşsün... :))
Sevdiklerinizle heyecanlı ve keyifli zamanlar geçirmeniz dileğiyle..
Demet.
28 Mart 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)