Bu yılın moda renkleri ve benim vazgeçilmezlerimle ilgili paylaşımda bulunacağım..
2012 Sonbahar-Kış modasına baktığımda tüm markalarda;
sonbaharın kahve tonları, biraz canlılık olsun diye turuncu, mor, bordo ve yeşil tonların hakim olduğunu gördüm.. Bu fotoğrafta bana yakın gelen tarzlara yer verdim..Bana kalırsa ben hala yazdan çıkıp bu tonlara bürünme niyetinde değilim. Biraz pastel, biraz canlı renklerle birlikte geçiş yapma derdindeyim.. :)) Ne de olsa sonbahar tonları yaza veda çağrısı yapıyor ve insanları depresif moda sokarken, dışa yansımada da enerjisi düşük hallere yönlendiriyor.. Ben her mevsim pastel ve koyu tonların yanında enerjisinin yansıması olumlu olan canlı renkleri de giymekten yanayım moda ne olursa olsun... Sonuçta insan giydikleriyle kendi kişiliğini de yansıtır...
Ben sonbahara hazırlanmaya başlarken, kış alışverişini de bi yandan yapmaya başladım Bu da ayrı bir dilemma konusu ya neyse.. :))
Bu mevsimde vazgeçemediklerim arasında;
Öncelikle trençkot (yarım veya uzun) ne giyersek giyelim spor veya klasik en iyi tamamlayıcı mevsimlik giysi bence..
Havaların biraz daha soğumasıyla daha uzun kaşmir veya kaz tüyü montlarımda vazgeçilmezlerimdir.. Kış mevsiminde en çok üşüyenlerden olduğum için sıkı giyinmem gerekiyor.. :((
Yine kaz tüyü uzun ve yarım şişme montlarım gardrobumda eksilmeyen koruyu ve kurtarıcı giysilerimdir..
Ayrıca ayakkabılardan da bahsetmeden geçmek olmaz tabi;
Sonbahar, malum yağmuruyla birlikte kışa hazırlar.. Bundan dolayı yağmurlu havalarda en sık giydiğim ayakkabım tabi ki Hunter'larım ve Timberland'lerim, yağmurun dinip hafif soğuklar da ise; Elle'nin çizmesi, tarzı ve rengi olarak hayat kurtaran bir tamamlayıcım olacak çünkü ayakkabı gardrobumda yeni yerini alan modellerden biri kendisi..
Yağmurlardan sonra kuru soğukların gelmesiyle birlikte kaz tüyü montlarıma uyumlu kar botum ve çizmem hemen imdadıma yetişir.
Genellikle iki alternatifli mont ve ayakkabı yorumlarımın nedeni; gece ve özel gezmelerimde klasik giyinmeyi sevmemin yanında günlük yaşantımda spor ağırlıklı giyinmeyi tercih etmemdir..
Bazen kendimi "bugün canım şık giyinmek istiyor." dediğim zamanlarda yok değil.. Daha çok kendine yakışanı kendin için giymeyi, yani aynaya baktığımda önce kendimi mutlu etmeyi seven bir tarzım var. Sonrasında ise; gelecek iltifat veya eleştiri beni çok fazla etkilemez.. Hmmm bu arada hoş iltifatlara kimse hayır demez onu da inkar edecek değilim tabi.. :))
Modayı yakından takip etmeye çalışırım ama illa ki, bu moda diye de beğenmediğim trendleri üzerimde taşımam.. Kişiliğimle, yaşadığım güzel anların yansımasıyla (renkli giyinmek, bazen abartıp şıkır şıkır giyinme :) ) ve vücuduma uygun giyinmenin, insanın kendi tarzını yaratma da en büyük etken olduğunu düşünenlerdenim..
Bugünlük moda yansımalarım ve paylaşımlarım bu kadar! Yeni trendlerimde görüşmek üzere..
Kendiniz için kendinizle hoşçakalırken, bu hoşlukları da etrafınızla paylaşmanız dileğiyle.. :))
Demet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder