24 Aralık 2012 Pazartesi

Kocaman bahçemdeki çiçeklerimin kış güneşi...

Hayatta her şey aşka dairdir.. Sevgi ve  aşkla yapılan her şey daha bir güzel ve sıcaktır..
Bu öyküde, aşkla yaşanılan hislere dair..

Hayatın en çok sevdiğim yanlarından biri, heran ne olacağı belli olmayan tatlı tesadüfleri ve sürprizleridir. Yine öyle anlardan bir anda; seninle tanışmamız tesadüf üzerineydi. Bir gün; herhangi bir günlerden farklı olmayan bir gün. Hayatın getirdikleri, heran ne olacağı belli olmayan sürprizleriyle, umutla baktığım herhangi bir gün işte. Hiç tahmin edemeyeceğim güzelliklerin geleceğinden bi haber tanıştım seninle!

Tanıştığım an nasıl planlanmadıysa, ondan sonraki günlerde, ne aklımda ne de kalbimde planlanmadan gelişti.

Acısıyla, tatlısıyla geçen uzun zamanın ardından, söyleyebileceğim; "iyi ki tanımışım seni!"

Yaşamımda, iyi ve kötü çoğu ilklerimi seninle yaşadım. Sevgimi, ilmik ilmik işledim, sevgim, bir damladan çağlayana hatta bir ırmağa dönüştürürken, kimi zaman dere olarak kalsın dedim, korktum çünkü!

Ya damlalar azalıp, çöle dönüşürse yüreğimiz diye...

Ama şunu da seninle öğrendim; ne olursa olsun, karşındaki sevgiye inanırsa, mücadele ve emek, damlaya damlaya çağlayanlardan yol bulup engin denizlere ulaşır. Ulaştıkça okyanuslara ulaşması bir umut olmadığını anladım.. Çünkü konuşmalarımızın en önemli anlarında; sonsuzluk geçmişti birbirimize ilk inanışımızda!

Artık denize ulaşanı, kolay kolay hiçbir neden çöle dönüştüremezdi. Aşkımız, doğada, gökyüzünde, mevsimlerde yeşerdi. Güneşi doğurdu, batırdı. Hazanı yaşattı, baharda aşkı tazeledi, yaz sıcaklığıyla neşelendirdi, soğuk kış günlerinde de her ne kadar bembeyaz karlarda yağsa, ayazda kesse, içimizi ısıtan bu sevgi oldu.

Aşkımız artık dört mevsim, yeşerse de solsa da, meyvesini verse de, vermese de yaşamda sağlam kökleriyle kocaman ağaca dönüştü. Bu kocaman ağacımızın etrafını harika bir bahçeyle donattık. Bu küçücük ama kocaman dünyamıza çok şeyler sığdırdık ki hala eksik kalan kocaman parçalar olsa da! Olmalıydı da!

Dünyaımıza katacağımız her heyecan, güzelliklerle bu muhteşem bahçemizin keyfini çıkarıp huzur bulacağımız, sığınacağımız en dayanıklı yerimiz olmalıydı. Bundan hep bir heyecanla birbirimize gelmeliydik.



Böyle bir sevginin ilmik ilmik kocaman bahçeye dönüşmesinin ardından, geriye kalan şu ki;  senin için aşk için, harfler toplamıştım, çiçek çiçek. Menekşeler, zambaklar, laleler, güller...Hepsi aşk içindi. Ama ellerimi kestiler. O masum ve güzel olan çiçekler. O son çiçekti elimi kesen. Yolundu kocaman bahçe. Artık, o çiçekler bir çelenk. Harflerden demet yaptım. Hece hece.. Aklımda bu anılar.. Sancılarımla bağladım geceleri.. Gözyaşlarımla suladım, bu muhteşem bahçemizi. Ama kurudu. Artık ben senin için son "demet"tim bu bahçemizde! Senin için heceleri bağladım birbirine.. Kelime kelime bu güzel hislerimi yazmak için.. Şimdi ise; lokmalar boğazımda düğümlendi.. Gülerken ağladım.. Yandım... Artık o son alevdi.. Aç gözünü... Biz yandık aşk için, sen hala duymaz, görmez, sağır ve kör.. Bak şimdi gidenlerin arkasından.. Hepsi bizim içindi, bu bahçe, emek, güzellikler ve mutluluklar.. Yolundu bahçe.. Artık o son çelenkti..

Demet..

Not: Son kullanılan şiir tadında yazılanlardan Bekir Çoşkun cümleleri de mevcut.. Yoksa bu hislerden sonra hissetiklerimi ancak Bekir Çoşkun'un yazısı tanımladı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder