Geçenlerde girdiğim bir ortamdaki muhabbet; bir yerden başladı ve o kadar
farklı konulara girerek devam etti ki etkilenmemek mümkün değildi.. Bir
kısmının konusunu, buradan sizlerle paylaşmak istedim.
Zamanımızdaki sevgi ve saygının, sosyal yaşamda iletişim adına bizi ve
çevremizi nasıl etkilediği ve bunların sonuçlarının bize getirisinin kaynağı
olan, geçmişe kadar gittik.. Aramızda sosya-psikoloji uzmanı da vardı.. :))
Artık eski zamanlardaki gibi ne insana saygı, ne yaşanılana saygı, ne de
hayata saygı kaldı..
İlk konu tabi ki; insan ilişkileri.. Bu düzelmediği müddetçe ne doğaya, ne
varolmaya neden teşkil edenlere saygı duyulamayacağını düşündük.
İnsan ilişkileri; özel ya da sosyal çevre olsun, birbirini anlayamama
dönemine girdik; saygı, hoşgörü, anlayış, anlamaya çalışma, dürüstlük, güven,
inanç..... gibi devam eden, en önemlisi, karşındakine ve kendine saygıyı teşkil
eden bu etkenleri artık varedemiyoruz, etsek bile ben yaptım o anlamadı diye
düşünüp aslında yapması gerekeni yanlış yaptığını kabul edememeden kaynaklanan
sorunlar zinciri. Bu zincirin neresinden tutarsanız tutun, kendini doğru veya
hata yaptığını kabul etmeyene iletişim aracı etki etmez.. Bu gibi durumların
sıklaşmasının nedenlerini, çocukluk dönemine inerek keşfetmeye çalıştık..
Sevgi ve saygının özellikle aşkın varolduğu ebeveynlerin, çocuklarının daha
soft bir bakış açısıyla yaşama baktıklarını ve etrafa da bunu empoze
edebildiklerini gördük.. Bu kişilerin sorunu, sadece karşısına çıkan
şansızlıklar olabileceğini düşündük. Çünkü sevgi ve saygıyla büyüyen kişi, bu
gibi sorunları çok daha rahat çözebildiğini gördük.
Asıl konu; çocukluluğunun sevgi, saygı, birlik, beraberlikten uzak,
despotluk ve disiplinle büyüyen kişiler. Maalesef, bizim ülkemizde bu gibi
aileler çok fazla olmakla birlikte, aşkı ve sevgiyi doludizgin yaşamayı kendine
yakıştıramamaktan ötürü kabullenmekte de zorlanan insanlar maalesef çok..
Yakıştıramamak evet, sevgisizlikten gelen insanın, etrafında da böyle durumlar
gördüğünde, bakış açısı farklı işlemeye başlıyor. Aşkı bulduğunda, tam
anlamıyla sevgisini sahiplenip karşısındakini mutlu edemiyor ve sonuç, mutsuz
insanın ailesinde büyüyen çocuklar..
Orta yaşlı bir erkek annesi olan cici mi cici, sempatik, mütevazi,
sevgisiyle ışık saçan bir ablam, bize o kadar güzel bir tanımlama yaptı ki;
çocuğunun ne kadar şanslı olduğunu söylememe gerek yok sanırım :) (izninle abla
demek istiyorum :) )
Erkek annesi olmak ne demektir?
Erkek annesi, aşık olduğu adamın yanında yaşamına giren ikinci erkeği
büyüten mükkemmel varlık..İki aşığın ortak meyvesi olan çocuğunu
kendisi, hem fiziken, hem ruhsal olarak, en
baştan şekillendireceği gerçeği ile başlıyor. Hayatta bilmediğin bazı
şeyleri ona öğretmek, çocukluğunda hiç oynamadığın oyun ve oyuncakları ona
öğretmek; birlikte araba sürmek, otoparklar inşa etmek, hatta araba marka ve
modellerini onunla öğrenmek demektir. Oğlunun hayatındaki ilk kadınken,
büyüdükçe başkalarının da olacağını bilip o günlerin hayallerini kurmak, o
kadını kabullenebilmek, hem oğlu hem kızı gibi görebilmek, böylelikle sevgiyle
destek çıkabilmek..Maalesef günümüzde bunu başaran kadınlarımız çok az..Ama
bilseler ki; hem cinsi olan oğlunun sevdiği kadın, bir gün anne olacak ve hatta
torunun annesi olacak.. En önemlisi, hem cinsi olduğunu unutması, bunu unutunca,
hem kendine hem oğluna hem de oğlunun sevdiği anne evladı kızına nasıl büyük
bir hata yaptığını bilseydi, bence yapmazdı.. Kendini tam anlamıyla bilen sevgi
dolu anne zaten bunu yapamaz, oğluna olan sevgisi bu anlamda gelişemez..Bunu
yapan kadınlarda gördüm, maalesef mutluluğu tam anlamıyla yaşayamadı..Oğlunu
büyütürken, ona; seni çok sevip örnek alırken ona bazı şeyleri neden senin gibi
yapamayacağını anlatabilmektir. Eşin için, hayatında bu kadar çok sevebileceğin
başka bir erkek yok diye düşünürken, sana aksini ispatlarcasına çıkıp gelen bu
küçük prense için içine sığmayacak sevgi beslemek, koklamaya öpmeye doyamamak,
dokunmaya kıyamamak demektir. Erkek annesi olmak… İçindeki erkeği
keşfetmektir onunla. Ona en iyi dost, en iyi öğretmen, en delikanlı arkadaş, en
sert koruma olmak, en sevgi dolu yollarla çözüme oluşturabilecek çözüm ortağı
olmak… Onunla büyümek, onunla güzelleşmektir. Fakat olgunluk, ergenlik,
erkeklik evresinde sarılıp öpememek, uzaktan sevmektir.
Hatta bize yaşamından bir örnek vererek, anneliğin ne kadar zor ve
meşaketli bir ismi olduğunu hatırlattı.. Herkes, anne olabilir ama annelik
adını taşımak apayrı bir yorum..Gelelim örneğimize :) ben şahsen bayıldım ve
hayran oldum bu anneye.. :))
"Oğlumu benden daha iyi hiç kimse tanıyamazla başlayan yorumuna, oğlum
ilk kez aşık olmuştu, anlamıştım..Oğlumu yanıbaşıma alıp, önce aşkın ne kadar
zor bir his olduğunu, üzüntüsüyle yani acısıyla tatlısıyla hayatta
yaşanabilecek en büyük şans olduğunu anlattım.. 'Aşıksın, gözlerinden belli ve
ben senin adına çok mutlu oldum oğlum' dedim.. Senin aşık olduğun kız benimde
evladımdır.. Tanışmak isterim, bu güzel hissi yaşatan kızla dedim.. Kızla
tanıştım.. Sonrasında mı uzaktan izledim.. Beni rahatlatan duygu, kendi üzerime
düşeni sevgi ve saygıyla onlara sunmuştum, her ne olursa olsun ben burdayım,
mesajını vermiştim.. Oğlum her şeyini benimle paylaşırdı, arkadaş gibiydik..
Doğru veya yanlış naparsa yapsın, benim hep yanında olacağımı bilirdi.. Aşkını
sonuna kadar yaşa, mutlu ol veya mutsuz ama hayal kırıklıklarınızı yaşamamak
için hem sen hem de sevdiğin kız, benim sizinle olduğumu bilsin..dedim..Ve
nitekimde oğlumun güvenini kazanırken, oğlumun mutlu olması için üzerime düşeni
yapmıştım.. Oğlumun mutluluğu için her şeyi yapardım ki yaptım da oğlum hala
aşık ve çok mutlu.. Bir kızımda olmuştu.. Hem cinsimin de ona davrandığım
davranışla, oğlumdan önce gelip benimle dertleşirdi. Bunu sağlayan kız annesi
veya erkek annesi, evladının mutluluğu için en temel zemini sağlamış
olmaktadır."
Eğer bir erkek çocuğunu, sevgiyle büyütmüşse bir anne, koşulsuz kabullenişe
her türlü kol kanat gerebilecek tecrübeye gelmiştir, dedikten sonra ne kadar
şanslı bir anne olduğunu mutluluk dolu sözleriyle bitirdi.
Umarım ki kesinlikle böyle olmalı! :)) Bu hayranlık uyandıran anne, benim
hayatımda gördüğüm (tabi kendi annemden sonra, çünkü benzer düşünceleri çok)
ikinci örneğim ve onlar gibi olmak benim idolüm olacaktır. :)
Kız annesi ise; erkek annesinden 2 kat daha fazla hassaslık gerektiren bir
durum olduğunu unutmadan, kız ya da erkek farketmeden, bir annenin tam
anlamıyla anne olduğunu kabullenmek zordur.. Anne, hem mükemmel eş, hem
mükemmel anne, hem mükemmel bir kadın olmak zorunda.. Zaten bu üçünü
mükemmellikle yapan kadınları görünce eşine, çocuğuna ve kendine bakınca
anlıyorsunuz.. neyimi anlıyorsunuz; aİlede mutluluk esintileri, eşinin,
çocuğunun ve kadının kariyerini nasıl etkilediğini..
Bu şekilde büyüyen çocukların içi dışı bir oluyor ve iletişimde de
zorlanacakları konumlara geçemiyorlar.. Bundan, özgüven, dürüstlük, korku,
cesaret, sevgi, saygı, erdemlilik gibi sözler onların her gününde varolan
karateristik özellikler olmaya başlıyor.. Lütfen herkes içinden gelen
güzelliklerin, geçmişinden berrakça günümüze kadar gelmesindeki nedenlerle,
yaşamını güzelleştirsin. Güzelleştirmeye engel olanları, en büyük temel kaynak
olan sevgiyle çözmeleri..Böylelikle yaşam bambaşka bir boyut kazanıp cennetimiz
olacaktır, hiç şüphesiz..
Herkesin hayatında bu kadar güzel ve mükemmel varlıkların desteğiyle, ÇOK
MUTLU OLMASI dileğiyle.. :))
Demet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder