7 Mart 2013 Perşembe

Şiir mi? Mübalağa mı? Yoksa Aynaya Yansıyan Güzellikler mi?


Bir kadın sevdim..
Gözlerine bakınca hüznü de, yaşama sevincini de gördüğüm..
Kimi zaman çocuk, kimi zaman olgunluğuyla hayran bırakan..
Güzellik vardır, estetik vardır;
O'ndaki öyle bir ihtişamki, kalbinden yansıyanla sunulan..
Güzelliği, gözlerinden tüm vücuduna yansıyan..
Hayata bağlayan, yaşama sevinci veren;
Hırçın, asi, inatçı, dik kafalı, gözlerindeki alevle beni yakan,
Lakin öyle bir yüreği var ki,
O kadar hırçınlığına ve zorluğuna rağmen pamuk gibi sarmalayan yüreği..
Seni tanımamış olsaydım, inanmazdım hayatta, hala kalan masumluğa,
Tam zamanında seni gördüm, tanıdım, beni kendime getiren,
O sıcacık gülüşün ve samimiyetindi..
Hayatta çok zor olan anlarda, sana bakmak,
Yapayalnız kalmış, hayatta yaşamak için zorlanan bir kuşun,
Sıcacık diyarlara kanat çırpması gibi..
O kuş, yuvasına dönerken huzuru nasıl yaşarsa, 

Bende aynı hisleri yaşıyorum..
Sen, şu hayatta en güzel şeyleri hakeden, ender insanlardan birisin..
Seni tanımak, anlamak için yüreğine dokunmak yeterli,
Sonrası mı?
Sonraları hep senin elinde..
O güzel yüreğindeki hazineleri asla kaybetmemen ve
Onların değerini bilecek insanlarla olman ve hep mutlu olman dileğiyle..
Beyaz Prenses, güzel yüzünden masumiyet,
Ve insana, yaşama sevinci veren gülüşünü benim için asla kaybetme.. 



Not: Bunu her okuduğumda yüzümde gülümseme oluşturan, yüreği de, arkadaşlığı da kendi gibi mükemmel olan kişi teşekkürler...

Sevgiyle kal,

Demet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder